TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Meclis'teki makamında Türkmen Alevi Bektaşi Derneği Genel Başkanı Özdemir ÖZDEMİR ve temsilcilerini kabul etti. Kabulde, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ile Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Başkanı Ali İhsan Şahin de hazır bulundu.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Meclis'teki makamında Alevi kesiminin başkan ve temsilcilerini kabul etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, "Cemevindeki elektrik ve su giderleri diğer ibadethanelerde olduğu gibi ödenmesi gerekiyorsa bu ödenebilir, bunda sorun yok. Cemevlerindeki dedelerin birtakım mali yükümlülüklerinin devlet tarafından karşılanması gerekiyorsa, bu karşılanabilir" dedi.
Alevi Bektaşi derneklerinin, son günlerde yaşanan reformist uygulamalardan dolayı komisyonu ziyaret ettiklerini anımsatan Üstün, derneklerin Alevi kesimine yönelik çözüm çabalarından dolayı teşekkürlerini sunduklarını söyledi.
Türkiye'nin artık büyük bir dünya devleti olduğuna işaret eden Üstün, şöyle konuştu:
"Türkiye, içerisinde her türlü ırktan, görüşten, dinden insanı barındırıyor ve bunları bir potada eriterek barış içerisinde yaşamalarını temin ediyor. Son göç olaylarına baktığınızda Irak, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinden 2 milyona yakın insan Türkiye'ye geldi. Bunların içerisinde Ezidiler, Hristiyanlar, Sünniler, Aleviler, Araplar, Türkmenler, Kürtler her türlü ırktan insan var. Türkiye 77 milyon ama ileri ki yıllarda inşallah 100 milyonu devireceğiz. Biz burada bir güven, huzur ve barış adası iken, kendi içerimizdeki insanların varsa bir sorunları ki var olduğunu iddia ediyorlar, o sorunları çözmek öncelikle bizim görevimizdir. Alevi kardeşlerimiz kaynağını İslam'dan alan bir düşüncenin eseri olarak ortaya çıkmışlardır, İslam içerisinde bir harekettir. Bunu, yüzde 99'unu böyle kabul etmektedir. Dolayısıyla aynı gemide olan insanlar olarak bu sorunlara birlikte çözüm bulmamız lazım. Bunlar Cemevleri ile ilgili ise Cemevleri ile alakalı, ibadetle alakalı ise ibadetle alakalı, başka hangi sorunu varsa, bu sorunları bir bir çözüp büyük bir devlet olmanın şiarını hep birlikte yaşamamız lazım.
Hz. Muhammed de bizim peygamberimiz, Hz. Ali de bizim üstadımız, Hz. Muhammed'in yeğeni ve biricik damadı. Hepsi bizim için kutsal, saygın şahsiyetler, değerler. Aleviliği İslam dışı göstermek isteyen marjinal yapılar var. Bu yapılara özellikle batıdan sunni destekler sağlayan devletler var. Bu konuda uyanık olacağız ve Anadolu birliğini nasıl daha önce tesis etmişsek, şimdi de hep birlikte tesis edeceğiz. Çünkü bizim dünya devleti olma hedefimiz var. Dünyanın neresinde bir mazlum varsa ona el uzatma niyetindeyiz. Öyleyse kendi içerimizde bir sıkıntı varsa, öncelikle bunu çözmekle mükellefiz."
Üstün, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Cemevleri ile ilgili kararının ardından Hükümetin nasıl bir yol izleyeceğinin" sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"AİHM'in kararları bizim için önemlidir ama sorunlarımızı kendimizin çözmesi lazım. Nasıl Kürt sorunu ile alakalı çözüm süreci milli proje ise Alevi kardeşlerimizle alakalı sorunları da milli bir proje ile çözmemiz lazım. Cemevindeki elektrik ve su giderleri diğer ibadethanelerde olduğu gibi ödenmesi gerekiyorsa bu ödenebilir, bunda sorun yok. Cemevlerindeki dedelerin birtakım mali yükümlülüklerinin devlet tarafından karşılanması gerekiyorsa, bu karşılanabilir.
Ancak bazı marjinal gruplar şunu ifade ettiler: 'Siz Hükümete mi muhtaç oluyorsunuz? Hükümet sizin paranızı verirse, gelir burada ibadetinize de karışır' gibi bir hava oluşturdular. Mardin Midyat'da Mor Gabriel Kilisesi'ne gittik. Papazın kilisede nasıl vaaz vereceğine karışıyor muyuz? Karışmıyoruz. Cemevinde de nasıl ibadet edileceğine bu Hükümet karışmaz. Oturulur, konuşulur, hangi ihtiyaçlar varsa bunlar karşılanır? Yeter ki iyi niyet olsun, dini konuları birtakım ideolojik meselelere karıştırmamak lazım."
Türkmen Alevi Bektaşi Derneği Genel Başkanı Özdemir Özdemir de Türkiye'de yüzde 2-3 gibi kendine Aleviyim deyip de marjinal siyasi partilerle işbirliği yapan kesimler olduğunu söyledi.
Alevi kesiminden bir oda başkanının paralı adamlar tutup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Almanya'daki konuşmasında yuhalattırmak için bir hafta önceden bu ülkeye gönderdiğini iddia eden Özdemir, "Almanya, Türkiye'deki Alevi inancını ayrı bir dinmiş gibi göstermek için, her yıl bütçesine 30 milyon avro para koyuyor. Bu parayı da Hz. Ali'siz Aleviliği savunan marksist yapılara aktarıyorlar. Sokakları terörize edenler de işte onlar" dedi.
Özdemir, Alevi topluma kucak açmanın siyasetinin olmayacağını belirterek, "Alevi toplumuna 90 yıldır kimse samimice el uzatmadı ama AK Parti samimice el uzattı. Görüş, samimiyet ve ihlas çok önemlidir. Biz Hükümetimizi ihlaslı görüyoruz. Bizlerin sorununu çözeceğine inanıyoruz. Aynı samimiyeti Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Hacı Bektaşi Veli'deki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hz. Hüseyin efendimizin yasında bize verdiği yemekte de gördük" diye konuştu.
Avrupa Belediyeler Birliği Başkanı Aziz Şahin ise Polonya ve Almanya başta olmak üzere Avrupa'da bir çok ülkede Sünni, Alevi, Türk ve Kürt kardeşlerinin olduğunu söyledi. Avrupa'da görüştükleri belediyelere, "Kendi aramızda bir sorun olmadığını, bir aile olduğumuzu, bazı konuları kendi aramızda tartışabildiğimizi" söylediklerini kaydeden Şahin, 2015 yılı öncesinde sözde Ermeni soykırımı konusunda, Avrupa'da, Türkiye'nin lehine çalışmalar yapacaklarını bildirdi.
Kabulde, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ile Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Başkanı Ali İhsan Şahin de hazır bulundu.